14 Mayıs 2013 Salı

BEKLENEN SON! ( MERSİN İ.Y )





2011-2012 sezonunda uzun süren hasreti sona erdirip Spor Toto Süper Lige çıkan Mersin İdman Yurdu lige çıkan takımlar için kritik olan ilk sezonu hoca değiştirmeden Nurallah Sağlam'la 13'ncü  sırada hiç düşme korkusu yaşamadan geçirmişti.2011-2012 sezonunda pozitif oyun oynayan,takımın genelini tecrübeli oyuncuların oluşturduğu,şirin stadıyla birlikte Mersin takımı hepimizin sempatisini kazanmıştı.Ardından bu başarılı sezonun ardından yönetimde beklendiği gibi Nurullah Sağlam'la yola devam kararı aldı ve sezon başı hedefini ilk 10 olarak belirledi.Ancak bugün 5-6 hafta önce küme düşmesi kesinleşen Mersin'in bu sezonki hatalar zinciri sezon başı başlamıştı.Nurrulah Sağlam kadroyu koruyup üstüne büyük takım görmüş,geçirmiş oyuncularla takviye edip sezonun transfer planlamasını yapmak istedi ancak  bunu yaparken unuttuğu iki şey vardı.Birincisi 2011-2012 sezonunda başarılı olan kadronun yaş ortalaması Antalyaspor'la birlikte ligin en yaşlı ortalamasıydı.Bu oyuncular bir önceki sezon ekstra performans gösterdi ancak Nurullah Sağlam'in burada atladığı şey bu oyuncuların artık 1 yaş daha yaşlanmış olmaları ve geçen sezonki tempolarına artık ulaşamayacaklarıydı.Olayı somutlaştırarak örnek verecek olursak 2011-12 sezonunda Hakan Bayraktar 22 maça çıkmış ve takımın orta sahadaki o sene kilit oyuncularından biriydi.Ancak bu sezon 37 yaşına gelmiş
bir oyuncunun geçen seneki ekstra performansına bu sene ulaşamayacağı belliydi.Nitekim ki Hakan Bayraktar berki bu sezon geçen sene oynadığı maç adedin de üzerine çıktı ancak verimlilik olarak çok kötü bir sezon geçirdi.Aynı örneklendirmeyi Mert Nobre,Stepanov gibi oyuncular açısından da yapabiliriz.Mersin İdman Yurdu ve Nurullah Sağlam'in yaptığı ikinci yanlışa gelecek olursak Nurullah Sağlam'in izlemiş olduğu büyük takım görmüş geçirmiş oyuncuları transfer politikasıyla birlikte takıma Culio,Yattara,Mustafa Sarp ve Murat Erdoğan katıldı.İsim olarak bakıldığında bu oyuncular kaliteli oyuncular ancak büyük takım serüveninden sonra bu oyunculardan aynı konsantrasyonla aynı verimi beklemek hayalcılık olurdu.Özellikle Yattara'nin Trabzonspor macerasından sonra Mersin'e neler katacağı meçhuldu nitekim ki Yattara rezil bir sezon geçirdi.



Bu transfer politikası yanlışıyla sezonu açan Mersin İdman Yurdu için sezonun ilk maçında Orduspor karşısında 0-0'lik beraberlik alınmış gibi gözüksede o maçta David Barral gününde olsa rahat 0-3,0-4 gibi skorlarla bitebilecek bir maçtı.Ardından Sivas deplasmanında yine savunma olarak çok kötülerdi ancak berkide ofans bakımından sezonun en iyi maçını oynayıp 3-3'lük skorla Sivas'tan ayrıldılar.Eskişehirspor karşısında iç sahada alınan farklı mağlubiyetin ardından çıktıkları Fenerbahçe deplasmanında fena oyun oynamadılar ancak Baroni'nin son dakika golüyle yine sahadan eli boş ayrıldılar.İç sahada Gençlerbirliği ardından Trabzonspor deplasmanlarından 1-1'lik skorlarla ayrılan Mersin İdman Yurdu'nda ilk 6 maçta alınan 3 puandan sonra çalkalanmalar hafiften başlamıştı.Ondan sonraki üç haftalık süreçte şansız maçlar oynadılar,önce iç sahada iyi oynadıkları maçta Kayserispor'a mağlup oldular,ardından deplasmanda Kasımpaşa karşısında 2-0'dan 90'da yedikleri 2 golle galibiyeti kaçırdılar.Mersin İdman Yurdu'nun sezon başı deplasmanlarda bu kadar iyi oynuyorken 3 puanı büyük şansızlıklarla kaçırması takımı daha ligin başından alt sıralara demir atmasına neden oluyordu.Ligin 9'ncü haftasında en nihayetinde İBB'yi 2-0'la geçerek siftahi yapmış oldular.Bu maçların arasında da kupada Siirtspor ve Giresunspor'u 3-0'lik skorlarla elemeyi başardılar.Deplasmanlarda bundan önce iyi oynayan takım üst üste Beşiktaş ve Bursaspor deplasmanlarından farklı mağlup olarak ayrıldı,bu iki maç arasında Galatasaray'dan aldıkları 1 puan var ancak Mersin İdman Yurdu için neticede 13 maçta alınan 1 galibiyet vardı ve şehirde artık Nurullah Sağlam'in görevi bırakmak istediği yüksek bir sesle duyulmaya başladı.Ardından iç sahada Stepanov'un son dakika golüyle 2-1'lik galibiyet aldılar fakat bu galibiyet Nurullah Sağlam'in gidişini en fazla iki hafta erteleyebildi.Sırasıyla oynadıkları Antalya ve Elazığ deplasmanlarından mağlubiyetle dönülmesinin ardından Nurullah Sağlam yönetime istifasını verdi,yönetimde bunu kabul etti fakat yönetimin son istediği Nurullah hocadan Akhisar maçına takımın başında çıkıp ardından görevden ayrılmasıydı.Nitekim Akhiasr karşısında Nurullah Sağlam takımının başında çıktı ve uzun süredir takımın hasret olduğu galibiyeti aldırıp görevden ayrıldı.Ardından sezon başı başlayan hatalar zinciri devam etti ve göreve uzun süredir Süper ligde takım çalıştırmayan Giray Bulak getirildi.İlk yarının son maçında Antep deplasmanında bir mağlubiyet daha alıp ilk yarıyı kapadılar.



Ligin ikinci yarısında devre arasında yapılan Burhan Eşer,David Bicik ve Mitrovic transferleriyle başlayan Mersin İdman Yurdu sadece üç takviye yaparak hatalar zincirine devam etti.Takımın çok net bir şekilde gol atma,pozisyona girme sıkıntısı varken ne ofansıf orta saha ne de forvet transferleri yapıldı.Artık eski formunda olmayan Burhan transferini saymıyorum çünkü bana göre Süper ligde oynayan bir takımın as kanat oyuncusu Burhan Eşer olamaz,olmamalı.Devre arasının verimsiz geçilmesinin ardından ikinci yarıyı açan Mersin İdman 
Yurdu Orduspor deplasmanında yine son dakika golüyle 3  puanı kaçıran taraf oldu.Kasımpaşa,Fenerbahçe,Orduspor gibi deplasmanlarda son anda kaçan 3 puanlar Mersin'in en büyük şansızlığı oldu.Ordu beraberliğinin ardından iç sahada sezonun en iyi futbolunu oynayarak Sivasspor karşısında 3-0'lik net bir galibiyet aldılar.Üst üste alınan 4 puandan sonra Mersin'in ligde kalma umutları artıyordu,bu iki maçın ardından oynadıkları Eskişehirspor deplasmanında yine galibiyeti kaçırıp 1 puana razı olmak zorunda kaldılar.Eskişehirspor maçından sonrada Mersin İdman Yurdu'nun çöküşü başladı,sırasıyla oynadıkları Fenerbahçe,Gençlerbirliği,Trabzonspor ve Kayserispor maçlarından sıfır çekerek ayrılan Mersin'in ligde kalma umutları kaf dağının arkasında kalmıştı.Giray Bulak'in istifasının ardından son bir umut Hakan Kutlu göreve getirildi.Hakan Kutlu'nun göreve geldikten sonra oynadığı ilk maç olan Kasımpaşa maçı berkide Mersin için sezonun en kritik maçıydı ancak bu maçta baskılı oynamalarına rağmen 1-1'lik alınan skor Mersin'de az olan umutları da azalttı.İBB ve Beşiktaş'tan alınan mağlubiyetlerden sonra lider Galatasaray karşısında onur mücadelesine çıkmışlardı.Aslında bu maç Mersin'in bu sezon başından bu yana oynamak istediği oyun felsefesini net bir şekilde yansıttığı maçtı,özellikle maçın ilk yarısında ben bir takımın Fatih Terim döneminde Galatasaray karşısında bu kadar üstün oynadığını görmemeştim.İkinci yarıda baskıya dayanamayıp 3-1 kaybettiler ancak Mersin takımı oynadığı futbolla herkese bu maçta helal olsun dedirtti.Ardından çıktıkları maçlardan tek tek bahsetmek gereksiz olur ama şunu net bir şekilde söyleyebilirim Mersin düşmüş olmasına rağmen bu maçlarda müthiş bir mücadele ortaya koydu.Hele 33'ncü haftadaki Akhisar maçında berki son dakikada kaybettiler ancak sergiledikleri mücadeleyle hem Hakan Kutlu hemde takım bana helal olsun dedirtti.

Sezon başı yapılan yanlışların sezon ortasında da devam etmesiyle Mersin İdman Yurdu PTT 1'nci lige düşmüş oldu.Bu sene yapımı biten yeni Mersin stadıyla birlikte eğer bu sezon ligde kalsalardı gelecek sezon için çok daha farklı bir Mersin takımı izleyebilirdik ancak bu kadar yanlış yönetilen bir külübün ligde kalması süpriz olurdu.Umarım Mersin ciddi maddi sıkıntılar yaşamaz ve gelecek sezon Süper lige tekrardan yükselir.Son bir-iki istatislikle Mersin sezon değerlendirmesini kapayacak olursak Mersin İdman Yurdu bu sezon deplasmanda hiç maç kazanamadı ve bu sezon ligde ilk 10'da yer alan takımları yenemediler.













18 Mart 2013 Pazartesi

Süper Lig 26.Hafta Değerlendirmesi (Cuma-Cumartesi)


Eskişehirspor - Elazığspor / Bursaspor - Trabzonspor  ( Cuma 20:00 )

TFF'nin bu sezon getirdiği aynı saatte iki maç saçmalığı yüzünden Eskişehir-Elazığ ve Bursa-Trabzonspor maçlarını ara ara takip 
edebildik.Öncelikle iki maçında tam bir 'Süper Lig' maçı ritiminde geçtiğini rahatlıkla söyleyebilirim.Öncelikle Eskişehirspor-Elazığspor maçıyla başlayacak olursak Eskişehirspor'un haftalardır süren üst taraf mi alt taraf mi tercihini yapamadığını bu maçtada göremedik.Maça iç saha avantajıyla tempolu başladılar.Nitekim ki takımın golcüsü Kamara'nin da 13'ncüdakika bulduğu golle öne geçtiler.Ardından Eskişehirspor baskısı devam etti ancak bu sefer eski dost Ivesa Eskişehirspor'un önünde durdu.Tabi bu dakikalarda inanılmaz goller kaçıran Kamara Eskişehirspor için kolay geçecek bir maçı bir hayli zorlaştırdı.Maçın başından bu yana kontralarla etkili olmayan çalışan Elazığspor ise ilk kaleye atağında takımın süpriz golcüsü Koksal Yedek ile beraberliği yakaladı ve Eskişehirspor'un rahatlıkla 2-0,3-0 bitirebileceği devre 1-1'le bitti.İkinci yarıya moralsiz başlayan Eskişehirspor karşısında ikinci yarıda daha dirençli,iyi savunma yapan bir Elazığspor buldu.Maç orta saha mücadelesi geçtiği,Eskişehirspor'un baskı yapmaya çalıştığı dakikalarda bu sefer bu sezona damga vuran Serdar Gürler kontara da sahneye çıktı ve Elazığspor'u  öne geçirmeyi başardı.Yılmaz Vural ile birlikte ligin ikinci yarısında geriye dahi az düşen Elazığspor'u 2-1'lik skor berkide ligde kalmak adına çok büyük avantaj sağlayacak bir skordu.Ancak son bölümde Eskişehirspor'un baskısı arttı ve nitekim ki Mustafa Sarp'in çok çok basit hatasıyla penaltı vuruşunu kazanan Eskişehirspor beraberliği kurtardı.Maç öncesinde Yılmaz Vural'a sorulsa 1 puan verelim maça çıkma kesinlikle evet derdi ancak tarih yine tekerrür etti Yılmaz Vural yine bir 3 puanı son dakikada kaybetti.Eskişehirspor için ise son haftalarda çok parlak bir tablo yok ancak yinede takım 1'er puanlarla Uefa iddiasını devam ettiriyor.




Saat 20:00 sularında başlayan bir diğer maç olan Bursaspor-Trabzonspor ise izleyicilere ilk 45 dakika müthiş bir maç vaat etti.Takımın bucür yıldızı Batalla'nin hemen maçın başına bulduğu gol izleyicilere sakın ola Ligtv2'ye geçmeyin burada güzel bir ilk yarı sizlere seyrettireceğiz gibiydi.Ardından geriye düşmesine ilk kez tepki veren Trabzonspor dakika 11 dakikada bulduğu 2 gol ile bir anda öne geçmeyi başardı.Trabzonspor'un attığı gollerde son haftalarda formsuz olan Serdar Aziz-İbrahim Öztürk savunma tandeminin de büyük hatası olduğunu rahatlıkla söylebilirim.Ligde uzun bir zaman sonra deplasmanda öne geçen Trabzonspor için defansta mi kalayım,yoksa aynı hücum futbolumu devam mi ettireyim sorusunun kendi içinde sorulduğu dakikalarda bucür Batalla yine sahneye çıktı ve skoru eşitledi.Bu dakikadan sonra seyircinin desteğiyle takımın ikinci yarısındaki yıldızlarından biri olan Şener Özbayraklı'nin müthiş golü ile Bursaspor tekrardan öne geçmeyi başardı.




Son haftalarda skor kısırlığı yaşayan iki takımın futbol resilati sunduğu ilk yarıdan sonra özellikle Bursaspor'dan ben daha kontrollü oyun bekliyordum,yanılmadım da.İkinci yarı önceki iç saha maçlarında da olduğu gibi skoru koruma özgüdüsü ile oynayan Bursaspor,Trabzonspor'un fazla etkili olmasada baskısına direndi ve önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı.Üst taraftaki 3'lünün ardından Bursaspor-Gençlerbirliği-Eskişehirspor hatta Kayserispor arasında son haftalarda ciddi bir Uefa Kupası mücadelesi olacağa benziyor.Tarihinin en kötü sezonunu yaşayan Trabzosnpor için ise kabus gibi bir sezon devam ediyor ve bu hafta 13'ncü sıraya kadar indiler.Milli ara Trabzonspor'un rahat bir 14 günlük nefes almasını sağlayacaktır ancak ondan sonra hedefini iyice yitirmiş bu oyuncu topluğuğu ile Trabzonspor nasıl bir yerde ligi bitirecek gerçekten merak içerisindeyim.

İ.B.B - Mersin İ.Y ( Cumartesi 13:30 )





Maçın önemi büyük olsada her zamanki gibi boş tribünlerde antreman maçı oynanıyor havası yaratan Olimpiyat Stadı'nda bu sezon zorlanan İ.B.B için çok kritik ve kazanması gereken bir maçtı.Rakip Mersin İ.Y içinde farklı birşey söyleyemeyiz onlarda maç öncesinde kazanmaktan,en azından kaybetmemekten başka bir şey düşünmüyordu.Ligin ikinci yarısındaki iç saha maçlarında aslında İ.B.B takımını ben beğenmiştim.Kayserispor ve Eskişehirspor ile berabere kaldıkları maçlarda dahi etkili,ofansıf bir futbol oynamışlardı.Bugünde rakip savunması sıkıntılı ve artık lige havlu atmak üzere olan Mersin İdman Yurdu idi.Beklediğim gibi İ.B.B maça baskılı başladı ve takımın devre arasında transferi Simon Zenke'nin etkili koşusuyla ile öne geçtiler.Ardından ağır Mersin savunmasının arkasına Tom ve Visca ile iyi sarkmaya devam ettiler ve bu sefer gol Tom'un ayağından geldi.İ.B.B için zor geçmesi beklenen bu maç 12 dakikada neredeyse bitti.İlk yarının sonuna kadar Bülent Korkmaz takımı geriye çekti ve kontrollü bir futbolu tercih ettiler.Mersin İ.Y ise ilk yarıda bal yapmayan arı gibiydi,ilk yarı boyunca özellikle üçüncü bölgede hiç etkili olamadılar.İkinci yarıya ise Zenke-Ömercan değişikliği ile başlayıp oyununu tamamen kontraya endeskli kuran Bülent Korkmaz 
bunda da başarılı oldu.Serbest vuruştan dönen topu iyi takip eden Mahmut Tekdemir Süper lig kariyerindeki ilk golünü atarak takımını üç farklı üstünlüğe taşıdı.Bu dakikadan itibaren oyunu iyice kontrolüne alan İ.B.B takımın bu sezonki yıldızı Holmen ile farklı 4'e çıkardı.Ben 4-0 olduktan sonra maçı izlemeyi bıraktım,bu sıralarda Mersin Nobre ile iki gol bulup maçı 4-2 bitirmeyi başarmış.İ.B.B için milli araya rahat bir nefes alarak girmelerine sağlayan bir galibiyet olurken,Mersin'i bu mağlubiyet iyice ateş hattına attı.Artık bu dakikadan sonra Mersin'in ligde kalması benim açımdan bir futbol mucizesi olur.



Gençlerbirliği - Karabükspor ( Cumartesi 16:00 )




Maç öncesi bana haftanın en futbol vaat eden maçı olmasa da izleyiciyi TV karşısından pek ayrılmasını sağlamayacak bir maç
olacağını tahmin edebiliyordum.Nitekim ki haftanın erken gol atma modası bu maçtada devam etti ve Gençlerbirliği baskılı oyunun karşılığını  Petrovic'in güzel golüyle buldu.Karabükspor'un etkili bir hücum hattı olsada özellikle savunmada çok hata yapıyorlar ve bana göre Deumi-Anıl tandemiyle Mesut Bakkal çıkarak maçı baştan kaybetti.Önceki Orduspor deplasmanında da bu tandem ile çıkmıştı 3 gol yedi,en az yediği kadar net pozisyonu kalesinde gördü.Süper ligdeki takım çalıştıran hocaların neden bu şekilde hatalarından ders almadığını anlamakta güçlük çekiyorum.Neyse tekrar maça dönecek olursak golden sonrada baskısını arttıran Gençlerbirliği ligin ikinci yarısının süpriz olcusu Fleminks ile önemli fırsatları harcadı.Tam ilk yarı bu skorla bitecek derken takımın bu sene pek ortalıkta gözükmeyen gölcüsü Shelton'un golüyle skoru eşitledi.Shelton'un golünde de bu sezon fazla hata yapmayan Gençlerbirliği savunmasının büyük hatasının olduğunu hemen notlarımıza ekliyelim.İkinci yarı ise yine aynı tempoda bir maç beklerken Anıl Karear'in çift sarıdan gördüğü kırmızı kart Karabükspor'un galibiyet umutlarını bir hayli güçleştirdi.Bu dakikadan itibaren Gençlerbirliği müthiş bir baskı kurdu.Fuat Çapa'nin takımlarının en önemli özelliği geride olsalar bile uzun topla hiç oynamıyorlar,pas yaparak çıkmaya çalışıyorlar.Bu baskının da karşılığını 90'da Fleminks'in kafa gölüyle aldılar ve üst tarafta kalmak için çok kritik bir galibiyet aldılar.Üst üste iki galibiyetin ardından ciddi bir Uefa Kupası şansı takım için doğdu,son haftaya kadar bu şansı kovalayacaklarını düşünüyorum.Büyük takımlardan aldığı puanlar olmasa da berki en dipte olacak Karabükspor 
için ikinci yarı kabus gibi geçmeye devam ediyor.Biraz daha maç kaybetmeye devam ederlerse kendilerini ateş hattının içinde bulabilirler.



Beşiktaş - Kasımpaşa ( Cumartesi 19:00 )


Bu sezon iki tane futbol oynamayı amaçlayan takımın kapışmasında keyifli bir futbol bekliyordum,yanılmadım.Son iki sezondur İnönü'de Beşiktaş'in rakipleri kontraya iyi çıkabilen,hızlı oyunculardan bir takımsa genelde zaten istediği skoru alıyor.Neden derseniz Beşiktaş iç sahada çok ofansıf oynuyor,defansı resmen unutuyor.Sivok-İbrahim Toraman ikilisi geride iken iyi ama takım öne çıktığında çizgide savunmada kalırken çok ağırlar ve bu da kontra atak futbolunu benimseyen takımların bir hayli işine geliyor.Şota'da Beşiktaş'i iyi irdelemiş olacak ilerde üç hızlı oyuncusu(Djalma,Viudez,Uche) ile maça başladı.Nitekim ki etkili kontraya çıkan Kasımpaşa ikinci yarınının parlayan oyuncularından biri olan Viudez'in golüyle maçın hemen başında öne geçti.Beşiktaş genelde golü yedikten sonra bi 10 dakika şokun etkisinden çıkamazdı ancak bu sefer durum öyle olmadı Olcay'in muhteşem golüyle dakika 13'te beraberliği yakaladılar.Ben bu dakikadan sonra Beşiktaş'tan baskı bekliyordum ancak Kasımpaşa bu dakikadan itibaren oyuna hükmeden taraftı,dakika 33'te de uzun zamandır oynamayan Djalma'nin golüyle öne geçmeyi başardılar.Beşiktaş başta bahsettiğim golü yeme şokuna bu sefer girdi baskı dahi kuramadan ilk yarı Kasımpaşa'nin 2-1'lik üstünlüğü ile sona erdi.




İkinci yarıya ise Holosko'yu çıkarıp Almedia'yi alarak forveti çiftleyen Samet Aybaba'nin takımı ikinci yarıda da benim beklediğim etkinlikte değildi.İyi oynamasada yinede pozisyona girdiler ancak değerlendiremeyince karşı tarafın genç yıldızı Halil Çolak attığı 3'ncü golle İnönü'de soğuk bir duş etkisi yarattı.Bu dakikadan sonra da pek değişen birşey olmadı ve Kasımpaşa kendisi adına çok kritik bir galibiyet aldı.Beşiktaş ise Galatasaray ve Fenerbahçe'nin kazanmasıyla iki takımında 7 puan gerisine düştü ve artık şampiyonluk şansı Beşiktaş için bir hayli azaldı.Berkide sene sonu geriye bakıldığında bu maç Beşiktaş'in şampiyonluğu kaybettiği maç olarak görülebilir ancak benim fikrim Beşiktaş şampiyonluğu iç sahadaki Eskişehirspor ve Antep maçlarında kaybetti.




12 Şubat 2013 Salı

SÜPER LİGDE DÜŞME SAVAŞI(2013)


İstanbul B.B

Toplumumuzda çokça kullanılan 'kendi ayağına kurşun' sıkma tabirini Büyükşehir Belediyespor Pierre Webo ve Gökhan Süzen'i satarak bizzat uygulamış oldu.Bülent Korkmaz geldikten sonra mücadelesini bir üst seviye çıkaran,daha takımsal görüntüde olan ve maç kazanmayı öyle yada böyle başaran Bülent Korkmaz'in takımı sistemin kilit parçası Webo'yu satarak ligden düşme yolunda dev bir adım attı.Neden bir oyuncu bu kadar önemli mi derseniz evet Messi Barcelona için ne demekse,Alex zamanında Fenerbahçe için ne demekse Webo'da Belediye takımı için o demekti.Takımın uzun süredir bir arada oynayan sisteminin en önemli parçasını para uğruna satılması Türkiye'de transfer işlerininin nasıl yürüdüğünün net bir şekilde örneği.Şu notu da vermeyi unutmayalım Webo'nun yerine alınan Simon Zenke'nin ilk 2 hafta performansı rezil(daha iyi olmasını da beklemiyorum)Robert Vittek'te daha oynamadan ligi kapattı.Antalyaspor ve Akhisar karşısında alınan seri mağlubiyetlerin sürüp Belediye'nin 4-5 hafta sonra diplere inmesini bekliyorum.Ee sene sonu devre arasında bu işleri yapan idari heyet kafasını bi duvara vurur heralde.


Orduspor 

Hector Cuper ve külüp başkanının 'Bu sene hedefimiz Uefa Avrupa Ligi' söylemleriyle başlayan sezon Orduspor için günden güne kötüye gitti.İlk haftalarda gerek fikstür avantajıyla gerekte yeni takımın verdiği 'gazla' iyi işler yaptılar ancak 6.haftada ki Galatasaray galibiyetinin ardından 15 maçta 2 kez iç sahada Sivasspor ve Gençlerbirliği'ni mağlup edebildiler. Açıkçası Cuper'in bu mevcut kadrodan hiç memnun olmadığını ve puan kaybı yapılan her maçtan sonra takımına söylendiğini görüyorum ancak bir kişiye sorarlar bu kadroyu ben mi kurdum ? Devre arasında bilmiyorum takviye istedi yapılmadı ama şu takım Sosa Fornezzi'nin ekstra performansı olmasa şuan bulunduğu yerde bile olmayabilirdi.Saadete gelin derseniz Orduspor öyle yada böyle beraberliklerle ligde kalmayı başarır ama gelecek sezon ne olur,klasik hoca değişir. 

Gaziantepspor 

Hikmet Karaman'in bir önceki sezon ligin tozunu dumanını attırmış Gaziantepspor'u bu sezon tanınmayacak halde devam ediyor.Hikmet Karaman'in yapmış olduğu plansız ve yetersiz yabancı transferleri sene başında çok farklı yerler hedefleyen Gaziantepspor'u buralara getirdi.Beklendiği gibi Bursaspor'dan teklif alınca bir saniye düşünmeden kulübü bırakan Hikmet Karaman'in Antep'i bırakması hem kendi adına hemde Antep şehri,takımı adına son derece pozitif bir gelişme.Ben bu yazıyı yazdığım sıralarda Kasımpaşa karşısında çok kritik bir galibiyet aldılar.Oyunsal olarak Bülent Uygun'un gelmesinden sonra pek bir değişiklik beklemiyorum ama en azından önceki haftalara oranla çok daha iyi mücadele eden bir takım mutlaka göreceğiz.Önümüzdeki Beşiktaş, Bursaspor,Antalyaspor maçlarından 0 çekerlerse kümede kalırlar,b u üç maç onların kaderini bence belli eder.

Elazığspor 

Lige yeni yükselen takımların en büyük yanılgısı olan fazlaca oyuncu yanlışını yine yapan Elazığspor için Yılmaz Vural tam anlamıyla bir şans oldu.Bülent Uygun'la bu işlerin olmayacağını kısa sürede anlayan Elazığ yönetimi Yılmaz Vural'i hemen ligin başlarında göreve getirerek çok doğru biş yaptı.Vural'la birlikte bambaşka bir çehreye bürünen Elazığspor birkaç hafta önceye kadar küme düşmenin 1 numaralı adayı olarak gösteriliyordu ancak şimdilerde 'ligde kalması süpriz olmaz' yorumları yapılmaya başlandı.Yılmaz Vural'in iyi bir iskelet kadroyu takıma oturtması,camianin şehrin takımın bu sene ligde kalmasına inancıyla Elazığspor zorda olsa paçayı kurtarabilir.Ancak daha 16'nci sıradayken takımda son Beşiktaş maçında ligde kaldık havası vardı,DİKKAT bir-iki mağlubiyet daha alırsan ne olduğunu anlamadan dibe çakılırsın.

Mersin İ.Y 

Sezon başı değerlendirmelerimde ligden düşecek dediğim Mersin İ.Y için söylediklerimde yanılmamışa benziyorum.Geçen seneki başarılı olan mevcut kadroya çok kötü takviyeler yapıldı ve takımın önemli oyuncuları elde tutulamadı.Birde başarısız olmasına rağmen hala Nurrullah Sağlam'da ısrar edilmesi Mersin'i diplere yerleştirdi.Yeni gelen Giray Bulak'in devre arası yaptığı oyuncu sirkülasyonu Mersin İ.Y takımını biraz canlandırmışa benziyor ancak özellikle ligde kalmak istiyorlarsa iç sahada maç kaybetmemeyi öğrenmeleri de lazım.Mersin İ.Y mevcut takımının deplasmanda kolay kolay maç kazanacağına inanmadığım için ekstram galibiyetler olmadığı sürece ve ligde kalma barajı 33'lerde olmadığı sürece ligde kalmalarını beklemiyorum, umarım bir dahaki en büyük lige çıkışlarında daha sistemli ve yeni statlarıyla Mersin İ.Y'unu görürüz.

Akhisar Bld.

Akhisar Bld. için sözü fazla uzun tutmayacağım.Son derece kısıtlı bütçenin getirdiği kısıtlı kadroyla sezona giren Akhisar ligde kalamasa bile benim takdirimi kazanmayı başardı.Hamza Hamzaoğlu ve çoğunu Türk oyuncuların oluşturduğu mevcut kadro ligin başından beri elinden geleni yapıyor.Özellikle ligin ilk yarısında forvetsiz oynamalarına rağmen orta sahadaki oyunculardan aldıkları skor destekleriyle ayakta kalmayı başarmışlardı.Thefanis Gekas transferiyle de ligde kalmak için dev bir adım attılar.Gekas ilk iki maçında 3 gol atıp takımına çok kritik 3 puan kazandırdı.Ancak bu durum böyle ne kadar gidecek tahmin etmek güç.Akhisar'in kaderini Galatasaray maçından sonra oynayacağı sırasıyla Karabük(d),Elazığ ve Antep(d) maçları belli edecek.Bu üç maçtan en az 4-5 puanla çıkmayı başarırlarsa ligde kalma sözcükleri şehirde bir hayli yüksek sesle yankılanmaya başlayabilir.Aksi takdirde ligden düşerler ancak diğer düşecek takımlara oranla bir farkla;elinden geleni yaparak.






9 Ağustos 2012 Perşembe

GAZİANTEPSPOR TAKIM DEĞERLENDİRMESİ (2)





Tatlılarıyla meşhur Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biri olan Gaziantepspor'la blog değerlendirmelerime devam ediyorum.Abdullah Ercan'in ardından geçen sezon göreve gelen ve takıma müthiş bir ivme yakalatan Hikmet Karaman'la birlikte Antep bu sene adından sıkça söz ettirecektir.Süper lig gibi zorluk seviyesi en üstlerde olan bir ligde ligin son 9 haftasında gol yememiş olmaları önemli bir veri.Bu veriden de aşağı yukarı Hikmet Karaman'in Antep'e oynatacağı oyun şekli çıkıyor.Savunmayı sağlam tut,az gol pozisyonuna gir ama girdiğinde değerlendir !

Kaleyle başlayacak olursak artık süper ligin tadını tuzunu yutmuş bu ligin top classkalecilerinden Karcemarskas var.Karce bu ligin yabancı kaleci bakımından Muslera'dan sonra en iyi kalecisi diyebilirim.Kalede güven veren bir kaleci Karcemarskas Hikmet Karaman'in bu senede tahtaya yazacağı ilk oyuncu olur.Geçen sezon ki mevcut kaleci kadrosu bu sene aynen devam ediyor

Karce'nin alternatifi olarak Mahmut Bezgin ve Eray olacak.Geçen sene Karce'nin sakatlığında Mahmut süre almıştı ve bana güzel izlenimlerde vermişti.Kalede sıkıntısı yok Antep'in.




Ekrem Dağ ve Kemal Tokak transferleri yapıldı ancak Hikmet Karaman bu bölgeye bir oyuncu daha almak istediklerini geçen gün söylemişti.Bence son derece yerinde de olur.Sağ bekte iki eski Beşiktaş'li Ekrem Dağ ve Serdar Kurtuluş'un forma savaşı olacak.Hazırlık maçlarında ve Hikmet Karaman'in demeçlerinde anladığım kadarıyla Ekrem Dağ forma için bir adım önde.
Geçen sene Hikmet Karaman sağ bekte Serdar'a güvenmemiş olacaktakki orada farklı alternatiflere yönelmişti.Yine Serdar yedek külübesine hapsolacak gibi.Hikmet Karaman'in takviye yapacağı göbek stoper bölgesinde ise şuanda sadece üç alternatif gözüküyor; Emre Güngör,Kemal Tokak ve Bülent Tok.Şuanda mevcut olarak Emre Güngör ve Kemal Tokak'in oynaması beklenebilir ama yapılacak transferi de beklemekte yarar var.Çok sıkışıldığında geçen sezon olduğu gibi Binya'yi da Hikmet Karaman kullanabilir.Sol bekte ligin beğendiğim sol beklerinden biri olan Ivan var.Ivan ofansa yardımıyla,savunmada ki güveniyle ligin en iyi sol beklerinden biri.Alternatifi olarakta Şenol Can ve Kerim Zengin yine bu bölgede kullanılacak,sol bekte de sıkıntısı yok hatta birçok takımından artısı var Antep'in.

Hikmet Karaman'in 4-2-3-1 oynatacağını düşünürsek orta sahanın ikilisinde bolca alternatifi var elinde Hikmet Karaman'in.Burada kullanabileceği Binya,Yasin Pehlivan,Murat Ceylan,Orhan Gülle,Bekir Ozan Has ve Taşkın Çalış var.Bu liste iki kişilik bir yer için çok gibi gözükebilir ama burada oynayan birçok oyuncunun farklı bölgelerde de oynayabiliyor.Mesela Binya ve Orhan Gülle'yi zaman zaman Hikmet Karaman stoperde kullanıyor.Taşkın Çalış'i forvet arkası olarakta kullanabilir Hikmet Karaman.Gelelim as oynayacak ikiliye burada forması garanti Bekir Ozan Has gibi gözüküyor.Geçen sezon Hikmet Karaman'in en güvendiği oyunculardan biri olan Bekir'in yeri garanti yanında ise hazırlık maçlarında farklı isimleri kullanılmış ama formaya Murat Ceylan daha yakın gibi gözüküyor.Son iki senede düşüşte olan Murat'in bu sene eski formuna ulaşmasını bekliyorum.Bu bölgede Yasin Pehlivan ve Binya'da ciddi forma adayları.

Forvet arkasında ise Hikmet Karaman İbricic'i getirerek nokta bir transfer yaptı.Geçen sene bu bölgede Wagner ve Sapara başta olmak üzere birçok oyuncu kullanılmıştı ama bu sene formayı İbricic kolay kolay bırakmayacak gibi.Kariyerinde vatandaşı olduğu Hırvatistan'da başlayan burada Zagreb ve Hajduk Split adından sıkça söz ettiren İbricic geçen sezon Lokomotiv Moscow'a transfer olmuştu.Lokomotif Moscow'un başında Bilic'in gelmesiyle kadroda değişime gitti İbricic'i de Antep kaptı.Hikmet Karaman takımı onun üstüne kuracaktır,takımda net  yeri garanti olan isim.Alternatifi olarak orada net onun alternatifi olarak bir oyuncu yok ama Popov'da,Serdar Özbayraktar'ta kullanılacaktır.

Sağ ve sol açıklara gelecek olursak yine Hikmet Karaman'in elinin rahat olduğu yerlerden biri.Sol açıkta Turgut Doğan,Popov ve Kerim Zengin forma adayları.Geçen sezonu iyi geçirmesede kalitesi belli Popov formanın en güçlü adayı,Turgut Doğan Şahin'de Hikmet Karaman'in elinde kontra atak silahi olarak duracak.Sağ açıkta Eskişehirspor'dan gelen Serdar Özbayraktar'da zaman zaman kullanılabilir ama iyi niyeti dışında pek ekstra iş yapmayan  
Serdar'i Hikmet Karaman tercih etmez bence.Sağ açıkta ise formanın tek ve en güçlü adayı İsmael Sosa.Bu bölgede geçen sezon Hikmet Karaman onu kullanmıştı ve verimde almıştı bu senede formayı ona emanet edecektir.Sosa benim beğendiğim yabancılardan biri,geçen sezon ligin ikinci yarısında skora iyi katkı yapmıştı bu sezonda skora yapacağı katkılar Antep adına önemli olacak.Onunda net alternatifi olarak oyuncu göze çarpmıyor ama Serdar Özbayraktar'da,Taşkın Çalış'ta bu bölgede Hikmet Karaman kullanacaktır.

4-2-3-1 sisteminin kilit rol oynayacak forvetine gelecek olursak Cenk Tosun ve Muhammet Demir gibi gelecek vaad eden çok önemli iki ayağı var Hikmet Karaman'in.Açıkçası kim formayı kapar bilmiyorum ama geçen sezon Hikmet Karaman'la ligin sonunda ivme yakalayan Cenk Tosun'da,son derece verimli bir sezon geçiren Muhammet'te çok kaliteli oyuncular.Cenk Tosun'un zaten fiziken iyi durumda olduğu zaman ne kadar etkili bir forvet olduğunu ilk geldiği sene görmüştük.Muhammet Demir'de alt yapılardan son yıllarda çıkan en iyi forvetlerden biri.Hikmet Karaman'in yine elinin çok kuvvetli olduğu bir bölge daha.Bu iki oyuncuya artı olarak bu bölgede Hikmet Karaman'in elinde Alper Akçam'da var ancak ben ona pek süre vereceğini sanmıyorum.

Toparlama yapacak olursak geçen seneden kadroyu koruyan hatta üzerine koyarak devam eden bir Gaziantepspor'u sahada göreceğimizden eminim.Yalnız Hikmet Karaman'in takımlarında erken form tutup sonra formdan çabuk düşme gibi sorunlar zaman zaman olabiliyor.Hikmet Karaman'in bu tempoyu iyi ayarlaması lazım.Savunma göbeği harici elinde her bölgede çok kaliteli oyuncular olan Antep'in ilk 6'yi zorlamasını bekliyorum.Bu sene Antep'in ligin berkide en dirençli takımlarından biri olacağından şüphem yok.

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Avrupa Avrupa Duy Sesimizi


Avrupa Avrupa duy sesimizi ... diye başlayan efsanevi tezahüratı Galatasaray tribününden duymayalı uzun zaman olmuştu.Fatih Terim'le bu özlem sona erdi ve Galatasaray takımı bu sene uzun süredir hasret olduğu Şampiyonlar liginde boy gösterecek.Bende takımda Şampiyonlar ligi maçları öncesi ne hatalar var,ne eksiklikler var aşağıda karaladım.Şimdiden söyleyeyim bu dediklerimin
hepsi Avrupa'da başarılı olmak için.Yoksa lig şuan gram umurumda bile değil.

İzmir'de 40 derece sıcakta 50 bin kişiye Lazio'ya oynadıktan sonra sezon açılışını yapmak taraftarla buluşmak için uygun zaman doğru mekandı Türk Telekom Arena.Bunaltıcı sıcağa,Ramazan ayına ve hazırlık maçı olmasına rağmen tribünleri dolduran taraftarlara Fatih Terim'in takımının elbette birşeyler göstermesi lazımdı.Maçta gözlemlediğim pozitif gelişmeler negatif gelişmelerden daha fazlaydı ama pozitif gelişmeleri herkesin dilinde olduğu için ben gözlemlediğim negatif gelişmelere satırlarımı ayıracağım.

Ljubina,Lazio ve Fiorentina.Sloven takımını çıkarırsak Lazio ve Fiorentina gibi diri takımlarla maç yapmayı tercih ederek doğru bir iş yaptı Fatih Terim.Zayıf rakiplerle oynayıp taraftarın gözünü boyayabilirdi ancak üç tane orta düzey takımla hazırlık maçları oynandı.Bu maçlarda gözüken net birşey Galatasaray takımının en zaafı olduğu yer savunması.Eboue-Semih-Ujfa-Hakan dörtlüsü
geçen sezonu iyi geçirdi ancak bu sene oynanacak maç sayısı ve takım kalitesi arttığının göz arda edilmemesi lazım.Bu yüzden ben buraya Servet'in de ayrılmasından sonra en az iki takviye bekliyordum ancak sadece Dany transferi yapıldı.Dany hazırlık maçlarında da görüldü ki bu takımın as stoperi olamaz.Kendine fazla özgüveni var ancak fazla özgüven hiçbir zaman iyi değildir.

Hızlı gibi gözüksede tek hamleli bir oyuncu.Takımda tek hamleli Semih Kaya varken oraya daha savunmaya toparlayıcı bir isim alınamazdı diye düşünmeden edemedim.İlk Ljubona maçını bir kenara bırakırsak Lazio ve Fiorentina maçlarının özellikle ikinci yarılarında savunmada gözüken tablo hiç hoş değildi.Tabi tamamen yükü savunmaya atmak yanlış olur önlerinde oynayan ikiliden sadece Selçuk İnan'dan yardım aldıkları için çoğu zaman forvet oyuncularıyla tek tek kalıyorlar.Hazır bu pencereye girmişken Melo konusuna da deyinmeden geçmek olmaz artık Melo transferinin acilen bitirilmesi lazım.Fiorentina ve Lazio maçında görüldü ki Selçuk İnan'in yanında partner olarak sürekli oynayabilecek oyuncu bu takımda yok.Engin Baytar'da Hamit Altıntop'ta sadece geçici çözümler olur.Melo transferinin bitmemesi Selçuk İnan'i da çok zorlar.



Tekrar savunmaya dönecek olursak en son orta sahanın defansa yaptığı yardımda kalmıştık.Fiorentina maçında Selçuk İnan'da oyundan çıktıktan sonra zaten olmayan savunmaya yardım iyice aksadı ve Fiorentina çok net
pozisyonlar buldu.Bu da şu veriyi çıkartıyor ilerde şampiyonlar ligi maçlarında eğer Melo transferi olmazsa  bu takım  çok sıkıntı yaşayacak.Semih-Dany Süper kupa finalinde oynayacak hatta Ujfalusi'nin yaşının 35'e geldiği düşünülürse sezon içinde bu ikiliyi çok göreceğiz.Açıkçası ben bu ikiliye güvenmiyorum,tek hamleli iki oyuncu uyumu nasıl sağlanacak merakta ediyorum.Zira önceki senelerde iki tek hamleli stoper Gökhan Zan-Servet ikilisinin yan yana oynarken ne hatalar yaptığı malum.hazırlık maçlarında ki Eboue performansından memnunum.Hazırlık kampında fit gözüken Eboue takımda fiziken en iyi durumdaki oyunculardan biri.Fiorentinamaçında ki sağdan bindirmeleri,rakip beke yaptığı baskı sonunda topu çalıp tehlike yarattığı atakları gördük.





Biraz orta saha ve forvetteki yanlışlardan ve düzelmesi gereken şeylerden bahsedecek olursak 4-4-2 kanatlarında Fatih Terim Fiorentina ve Lazio maçlarında Hamit ve Emre Çolak'i kullandı.Sağda kullanılan Hamit'in temposu çok düşük.Real Madrid'de koca sene az resmi maç oynadığı için bu gayet normal haftalar ilerledikçe Hamit'in temposu artacaktır ancak soru işareti şu Fatih Terim Hamit'i oynatarak mi kazanacak yoksa yedek külübesinde bırakarak mi kazanmaya eski maç temposuna ulaştırmaya çalışacak.Benim tanıdığım Fatih Terim oynatarak kazanmaya çalışır buda şu demek oluyor henüz %30'larıyla oynayan Hamit Süper kupa finalinde büyük ihtimal 11 çıkacak.Hamit iyi bir performans gösterip beni yanıltırsa sevinirim ama sanki orada farklı alternatiflere yönelmek daha mantıklı olacaktır.En azından Fenerbahçe maçına özel olarak.Solda ise Fatih Terim Emre Çolak'a güveniyor ve sorumluluk veriyor.Bu son iki hazırlık maçında da net bir şekilde gözüktü.Takımda bir çok general oyuncu varken Fatih Terim'in ona bu sorumluluğu vermesi önemli ve üstünde durulması gereken durum.



Bu kadar olumsuzluktan bahsettiğim için çoğu Galatasaray taraftarının içini karartmış olabilir ama maalesef görünen köy kılavuz istemiyor.Takımda bir ön libero ve savunmada oynayacak bir oyuncu eksikliği net bir şekilde göze çarpıyor.Ön libero eksikliğinin Melo ile doldurulacağı düşünülürse savunmaya hem sol hemde stoper orjini olan bir oyuncu düşünülebilir.Eğer bu dediğim eksikler tamamlanırsa Galatasaray takımı hem ligde hem Avrupa'da başarılı olacaktır buna inanıyorum.Şu mevcut kadro ligi götürür ama Avrupa'yi götürmez berki ben Avrupa'da başarıyı istediğim ve hedeflediğim için yukarı da ki satırları yazdım.Yoksa şu mevcut kadro ile ligde başarı gelecektir,geçen sezon 14 kişilik bir rotasyonla Galatasaray'in şampiyon olduğunu unutmamak lazım.Galatasaray taraftarı gönlünü rahat tutsun bu sezon adından
sıkça söz ettirecek bir takım geliyor..



31 Temmuz 2012 Salı

2012-2013 SEZONU İ.B.B TAKIM DEĞERLENDİRMESİ




Süper ligin en sessiz takımından takım değerlendirmelerine başlamayı tercih ettim.Büyüklerle oynadığı maçlarda aldığı flaş sonuçlar harici medyada bilgi bulunması en zor takım olan İ.B.B'nin Carlos Carvalhal ile bu özelliğini kaybetmesini bekleyebiliriz.Carvalhal'in medyayı iyi kullanma becerisiyle bu sene medyada ön plana çıkabilirler.Geçen sezonu Abdullah Avcı'yla başlayıp hocanın milli takıma terfi etmesiyle Arif Erdem'le devam ettiler.Arif Erdem'in geçici hocalığının ardından takımın başına Carvalhal'i getirmeleri doğru hamleydi.Ancak yıllardır aynı hoca ve aynı teknik heyetle çalışan İ.B.B'li oyuncularla Carvalhal'in kimyası tutar mi bilmiyorum,tutmazsa işleri çok zor olur.

Kadro incelemelerine geçecek olursak kale Carvalhal'in elinin kuvvetli olduğu bölgelerden biri.Geçen sezon sık sık sakatlanan Hasagic'e Carvalhal güvenmemiş olacak ki vatandaşı Eduardo'ya kaleyi emanet edecek.Portekiz'in çeşitli külüplerinde forma giymiş Eduardo'nun kalitesine söyleyecek laf yok ancak geçen sezonu Benfica'da sadece 1 maçta oynarak geçirmiş.Bir kaleci için oynamak en önemli unsurdur,Eduardo'nun yaşı itibariyle de bir sezonu boş geçtiğini düşünürsek en büyük handikapı bu olacak gibi.Uzun süredir kaleci rotasyonunda yer alan Oğuzhan Bahadır'da Eduardo ve Hasagiç'in arkasında forma şansı bekleyecek.

Gelelim İ.B.B'nin en sıkıntı çekmesini beklediğim alanı olan savunma bölgesine.Sağ bekten başlayacak olursak Carvalhal'in bu bölgede Portekiz liginden Geraldes'i tercih etmesi enteresan bir durum olmuş.Portekiz gibi Porto'yu bir kenara bıkakırsak bizden çok daha vasat bir ligin 2'nci liginde oynayan bir oyuncuya sağ beki emanet etmek vatandaşına kıyak yapmaktan başka birşey değil.En azından benim görüşüm böyle.Alternatif olarak orada Marcin Kuş ismi gözüküyor ancak onu da Carvalhal hazırlık maçlarında kullanmamış.Rızvan Şahin'de çok sıkışıldığında bu bölgede kullanılabilir.Stoperlerde de yine facia tercihler var.Geçen sezonda gördüğümüz gibi Metin Depe-Can Arat-Zayatte savunma rotasyonu son derece yetersiz.Karşılarında hızlı,füleli bir oyuncu olduğunda bu savunma ikilisi dağılıyor.Kemal Tokak oraya transfer edilmişti ancak Carvalhal'le anlaşamadığı için o da takımdan ayrılmış.Bilmiyorum Carvalhal oraya takviye yapmayı düşünüyor mü ama oraya kesinlikle hızlı-top tekniği yüksek bir oyuncu alınmalı yoksa Carvalhal çok sıkıntı yaşar.Göbekte çok sıkışıldığında geçen sezon olduğu gibi Serhat Gülpınar'da kullanılabilir.Sol bekte ise Ekrem-Eren Aydın-Gökhan Süzen rotasyonu olacak.Ekrem Ekşioğlu'nun yaşı 35'e geldiği düşünülürse bu sezonun tamamını çıkaramayabilir.Orada kendisinden bir türlü beklenilen patlamayı yapamayan Gökhan Süzen'in vereceği katkı önemli.

Carvalhal'in Beşiktaş'ta oynattığı gibi 4-3-3 sistemini kullanmasını bekliyorum.Hazırlık maçlarında da genelde bu sistemi kullandı zaten geçen sezonda İ.B.B takımı genelde 4-3-3 sistemini kullanmıştı.Buna göre ortadaki üçlü konusunda Carvalhal'in eli rahat diyemem.Artık bana göre miladını doldurmuş Efe İnanç,Mahmut Tekdemir,Zeki Korkmaz gibi Oyuncularla bu sezonu da geçirecekler.Zaman zaman Cihan Haspolatli'nin da bu bölgede kullanılıyor.İdeal ikili olarak Efe İnanç-Mahmut Tekdemir olacak gibi ama net bir ideal ikili vermek mümkün değil lig başlayınca Carvalhal'in hangi ikiliyi kullanacağını göreceğiz.




Üçlü orta sahanın ofansıf oyuncu bakımından Carvalhal'in sıkıntısı bulunmuyor.Çünkü burada son iki sezonda adından söz ettiren Holmen var.Geçen sezonu müthiş geçiren Holmen'in yine takımın merkezinde olacak.Carvalhal'in geçen sezon aynı bölgede oynayan Fernandes'in nasıl üstüne takımı kurduysa bu sezonda Holmen'in sonsuz kredisi olacak gibi.Alternatifi olarak geçen sezon beklediğim patlamayı yapamayan Taner Yalçın olacak.

Carvalhal'in berkide elinin en bol olduğu bölge ise hücum hattı.Oraya geçen sezon Abdullah Avcı Webo,Visca,Tom,Doka gibi kaliteli yabancılarla doldurmuştu.Tom harici Webo'da Doka'da Visca'da berki hocalarının beklemediği kadar iyi katkı vermişti.Sağ kanattan başlayacak olursak orada Visca ve Tom rekabeti olacak gibi.Hazırlık maçlarına baktığımda Carvalhal ikisine de eşit süre vermiş.Ancak geçen sezonki performansları göz önüne alırsak Visca formaya bir adım daha önde.Birde bu ikilinin haricinde Tevfik Köse'de bu bölgenin alternatifleri arasında yer alıyor.Sol kanatta ise takımda yeri garanti olan transferinin gözdesi Doka var.Carvalhal Doka'yi takımda tutarak önemli bir iş yaptı bu sezon hücumda en çok güvendiği oyuncu olacaktır Doka.Alternatifi olarak genç Ömer Can Sokullu Doka'nin arkasında forma bekleyecek.Forvetin en uç noktasına gelecek olursak yine burada forması garanti Webo var.Geçen sezonu son derece verimli geçiren Webo'dan ben yine çift haneli gol sayısına çıkmasını bekliyorum.Geçen sezonu boş geçiren İskender ilk etapta olmasa da ligin ikinci yarısında Webo'nun formasına aday.Bu bölgede genç İbrahim Yılmaz'da Carvalhal'den forma bekleyecek.

Carvalhal'in Türkiye'de gerçek sınavını bu sene verecek.Elinde özellikle savunma ve ön libero bölümünde sıkıntı çekeceği bir mevcut kadro var ancak ofans hattı da birçok takımı kıskandıran cinsten.Eğer başta dediğim mevcut kadroyla kimya tutarsa Carvalhal'in belirlediği ilk 10 hedefi gerçekleşebilir.Sadece yazıda belirttiğim bölgelere transfer yapılmazsa sıkıntı yaşayabilirler.İlk 5 haftadan sonra İ.B.B hakkında daha net birşeyler söyleyebiliriz.Ancak şu net ki Carvalhal'le İ.B.B takımı renkli bir takım olacak.


24 Temmuz 2012 Salı

#2012 LONDRA OLİMPİYATLARI(FUTBOL)


 İspanya - Japonya (G.Yok) (1.55)
(6/10)

 
Olimpiyatlarda Brezilya'nin ardından en büyük favori olan İspanya olimpiyatlara çok kaliteli bir oyuncu grubuyla
 katılıyor.Zaten 23 yaş altı kategorilerinde çok kaliteli oyuncular barındıran İspanya bu 23 yaş altı
 oyuncularından iyi bir karma yapmış.Ayrıca her takımın elinde olan 23 yaş üstü üç oyuncu alma
 hakkınıda Atletico Madrid'den Adrian,Chelsea'den Mata ve Atletico Bilbao'dan Javi Martinez'i alarak kullandılar.
18 kişilik aday kadroları aşağıdaki gibi ;
 
David de Gea,César Azpilicueta,Álvaro Domínguez,Javi Martínez*,Iñigo Martínez,Jordi Alba,
Adrián López*,Iker Muniain,Rodrigo,Juan Mata*,Koke ,Martín Montoya,Alberto Botía
,Oriol Romeu,Isco,Cristian Tello,Ander Herrera,Diego Mariño.
 
Görüldüğü gibi kadroda Mancester United'in as kalecisi De Gea,Valencia'dan Barcelona'ya transfer olan
 Jordi Alba,Bilbao'da müthiş bir sezon geçiren Munianin,Chelsea'nin genç yıldızı Romeu,Barcelona'da
 bu yıl parlayan Tello gibi yıldız oyuncu olmaya aday oyuncular var.Biraz Japonya olimpiyat takımından
 bahsedecek olursak turnuvanın iki üç takımı arasındalar.Çok zayıf bir genç oyuncu grubuyla bu
 maçları oynayacaklar.Kadrolarına baktığımda ilginç bir durum dikkatimi çekti üç tane 23 yaş üstü 
oyuncu kullanma hakları olmalarına rağmen bunun sadece birini kullanmışlar,kullandıkları oyuncu da
Kagawa,Honda gibi yıldızlar değil Tokyo'dan Tokunaga.Ben bu durumda olimpiyatları futbolda çok
 önemsemedikleri sonucunu çıkarıyorum.
 
Olimpiyatlara çok kaliteli bir kadroyla katılan İspanya olimpiyat takımı Japonya karşısında rahat
kazanacaktır ancak ben Japonya'nin İspanya karşısında gol bulmasını da beklemiyorum.KG Yok
 bahisi bir aksilik olmazsa gelecektir 1.55 epey güzel oran.



603 Brezilya - Misir (H 1) (1.55)
(6/10)
 
2012 Yaz Olimpiyatlarının favori ülkesi olan Brezilya olimpiyat takımı için beklentiler büyük.
Ülke basını artık Brezilya'nin genç yıldızlarının bu turnuvada kendilerini  göstermelerini beklediğini
 yazıyor.Bende aynı fikirdeyim Neymar,Oscar,Ganso 
gibi çok şeyler beklenen yıldızların bu turnuvada iyice kendilerini göstermelerini
 bekliyorum.Brezilya'da teknik direktör Mano Menezes 23 yaş üstü üç oyuncu
 alma hakkını Thiago Silva,Marcelo ve Hulk'u alarak kullandı.18 kişilik aday kadroları
 şu şekilde ;
 
Rafael Cabral,Neto,Rafael da Silva,Thiago Silva* (c),Juan Jesus,Sandro,Marcelo*,
Lucas Moura,Rômulo,Leandro Damião,Pato Oscar,Neymar,Hulk*,Bruno Uvini,
Danilo,Alex Sandro,Ganso
 
Görüldüğü gibi kadroda çok önemli yıldız oyuncular var.Özellikle Mancester United'a 
transferi gündemde olan Lucas Moura,Santos'un ele avuca sığmayan 
iki yıldızı Ganso,Neymar İnternacional'dan Chelsea'ye transfer olan Oscar gibi 
genç yıldızlardan bu turnuvada beklentiler çok ama çok yüksek.İngiltere karşısında
 oynadıkları hazırlık maçında 2-0 kazandılar ve bana iyi izlenimler verdiler.Eğer 
İngiltere maçında ki gibi takım olmayı başarırlarsa bu turnuvada İspanya dışında
 rakipleri yok.Rakip Mısır ise şuanda kapalı kutu görünümünde.Fiorentina'dan 
Ahmed Hegazy dışında aday kadroda ki 18 oyuncuda yurt içinden.Açıkçası Mısır'in 
olimpiyat takımı hakkında maçlarını izlemeden yorum yapamam çünkü aday
 kadroya çağırılan oyuncular hakkında bilgim yok başta dediğim gibi 
şuanda tam bir kapalı kutu görümünündeler.Turnuvanın net favorisi olan
 Brezilya takımı ilk maçta zorlanmayacaktır,handikapı aşmalarını bekliyorum
.Bir diğer alternatifte KG Yok seçeneği.
 


605 Büyük Britanya - Senegal (0-2) (1.96)
(7/10)
 
Açıkçası açılan oran kadar kolay bir maç beklemiyorum.İngiltere takımı çok ağır favori olarak 
gösterilmiş ama ben bu turnuvada Senegal'in süpriz gerçekleştirme ihtimali yüksek takımlardan 
biri olduğunu düşünüyorum.Kadro incelemelerine İngiltere ile başlarsak son yıllarda oyuncu 
çıkarmakta zorlandıkları aşikar.Takımın son yıllarda çıkardığı en önemli yıldızların 
Ramsey,Sturrigde olması aslında İngilizlerin ne durumda olduğunun göstergesi.
Bana göre bu olimpiyatlara da zayıf bir 18 kişilik kadroyla katılıyorlar.18 yaş 
üstü üç oyuncu hakkını Bellamy,Giggs gibi miladini doldurmuş yıldızlarla kullanmaları
 bana ilginç geldi.18 kişilik aday  kadroları aşağıdaki gibi ;
 
Jack Butland,Micah Richards,Neil Taylor,Craig Dawson,Steven Caulker,Joe Allen,
Scott Sinclair,Aaron Ramsey,Daniel Sturridge,Craig Bellamy, Ryan Giggs,
James Tomkins,Jason Steele,Jack Cork,Danny Rose,Marvin Sordell,Tom Cleverley,
Ryan Bertrand
 
Senegal milli takımı ise olimpiyatlara iddaalı bir kadroyla geliyor.Dem Ba,Sow
gibi yıldızlar yerine N'Doye,İbrahim Balde,Mohamed Diame'yi tercih  ettiler.
 23 yaş altı oyuncularını biraz incelediğimde birçoğu külüplerinde  düzenli 
olarak forma giyen isimler.Bu turnuvada ben süpriz potansyeli olan takımların 
başında olduklarını düşünüyorum.Takımın başında daha önce Mali,Cameroon
 gibi milli takımları çalıştırmış tecrübeli Pierre Lechantre bulunuyor.Bu arada 
Senegal as kadroyla oynadıkları hazırlık maçında turnuvanın öne çıkan 
takımlarından olan İsviçre olimpiyat takımını 1-0 mağlup etti Başta dediğim gibi 
İngiltere'ye açılan 1.45'lik oran kadar asla kolay bir maç beklemiyorum.Senegal
takımı bu maçtan süpriz çıkaracak potansyele  sahip,1.96'dan Senegal yenilmezliği
maç için tercihim.